|
|
|
Aktif Ziyaretçi |
3 |
|
Bugün |
89 |
|
Dün |
134 |
|
Toplam Ziyaretçi |
338003 |
|
|
|
|
|
TARİHÇE
Kurt
Pınar ilçesinin incisi olan Kilikadı köyü,ilk bakışta insana oksijen bolluğunu
çağrıştırmaktadır.Doğal dokunun fazlaca bozulmadığı yerlerden biri olan Kilikadı
ve çevresi Trak, Roma, Bizans, Bulgar Devleti, Osmanlı ve Romanya kültürüne ev
sahipliği yapmıştır. İlçede yapılan arkeolojik kazılar neticesinde toplam yedi
merkez Trak’lara ait olduğu tespit edilmiştir.Bu merkezlerden biri Kilikadı
köyünün 10,5 km kuzeydoğusundaki Umur Fakıh ve Turpçular köyleri arasında M.Ö.3000
yılına ait fosil insan iskeleti bulunmuştur. Trak, Roma ve Bizans dönemine ait
değerli taşlar ve kalıntılar bulunmuştur.
Kilikadı köyü göçlerle kurulmuş bir köydür. Toplam altı mahalleden (
Orta Mah., Aşağı Mah., Yeni Mah., Kanı Mah., Karşı Mah. ve Yayla Mah.)
oluşmaktadır.Köyün en eski mahallesi yüzyıllar önce Kanı Mahallesi adı altında
kurulmuştur.Aşağı ve Orta Mahallelerinin temelleri 1805-06yıllarının başlarında
temelleri atılmıştır.Yayla Mahallesi en yeni mahallelerindendir.Yayla Mahallesi
Aşağı Mahallesinin karşısında yaşayan Yayla Beyin adını taşımaktadır.Her
mahallesi değişik tarihlerde oluşmuştur.Bu mahallelerin tamamı 1960yıllarının
sonuna doğru alınan karar neticesinde birleştirilmesi kararı alınmıştır.Bu
birleşme 1971 tarihinde tamamlanmış olup, şimdiki halini almıştır.
Şimdiki Konya ve Karaman vilayet sınırları içerisinden, 1805-1806 tarihinde
Anadolu’dan köklerini sökerek Kilikadı köyüne daimi yerleşim sürmüştür. Bunlar
Hacı Muratlar 1805 tarihinde şimdiki Karaman Vilayetinden köklerini sökerek
Kilikadı’nın Aşağı Mahallesine yerleşmişlerdir. Hacı Muratlar ailesi Aşağı
Mahallesinin kurucularındandır. Bir diğeri ise Deli Ömer ailesi 1806 tarihinde
Konya’nın Selçuk ilçesinden yola çıkarak Kilikadı köyünün Orta Mahallesine
yerleşmişlerdir. Ayrıca bu aile Orta Mahallesinin kurucularındandır. Bu göçler
Anadolu yarımadasından Kilikadı ve çevresine 19 yüzyılların ortalarına kadar
gerçekleştikten sonra tersine ivme kazanmıştır.
Kilikadı köyü, adını Mecidiye Tabya kalesinin (Silistre kalesi) Osmanlı
hâkimiyetine geçmesi sonucu almıştır. Silistre kalesi 1391tarihinde Osmanlı
hâkimiyetine geçerek uzun yıllar sancak vazifesi görmüştür. Silistre sancağına
dokuz şehir-Anhialo, Mesemvria, Aitos, Karnobat, Rusokastro, Varna, Silistre,
Hırsova ve Tuna nehrinin kuzeyinde (günümüzde Ukrayna’ya bağlı ) yer alan
Akkerman ve Kilia şehirleri dâhil edilmiştir. Balkanlarda Osmanlı
hâkimiyetindeki köy adlarında göçmenler; hidrografya, bitki örtüsü, topoğrafik
özellikler, iklim özellikleri, hayvan türleri ve ekonomik faaliyetler gibi
fiziki, beşeri ve ekonomik faktörler etkili olmuştur. Beşeri faktörlerden
yerleşik hayata geçen, oymak aşiret ve cemaatlerle, önemli şahsiyetlerden
almışlardır. Kilikadı adını Kilia şehrinden (günümüzde Ukrayna’ya bağlı) gelen
önemli yargı mensubunun gelmesi sonucu almıştır. Kilia ve kadı (Kilia
kadı=Kilikadı) kelimelerinin birleşmesi sonucu Kilikadı olmuştur.
Kilikadı
köyü ile ilgili Anıların kuşaktan kuşağa aktarılması ve paylaşılması sonucu 700
yıllık bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Kilikadı köyü hakkında bu
güne kadar ulaşılmış resmi kayıtlar 16 yüzyılı göstermektedir. Bu kayıtlar
Rumeli tahrir defterleri adı altında toplanmıştır. Rumeli tahrir defterleri
idari, ekonomik, askeri, dini, yerleşme, sanat ve teşkilat tarihi, coğrafya ile
toplumun etnik ve demografik yapısı hakkında bilgiler veren, kısaca sosyal,
ekonomik ve kültürel tarihimizi aydınlatan çok önemli kaynaklardır. Rumeli
tahrir defterlerine ülkenin her yerindeki her türlü vergi geliri kaynaklarının
sıhhatli ve ayrıntılı olarak kaydetmesi ve bunlarda meydana gelebilecek
değişiklikleri takip edebilmesi için de sık sık yeni tahrir defterler
yaptırılmıştır. 16 yüzyılın ortalarında defter kayıtları olduğu gibi 17 yüzyılın
(1673 tarihinde sonlarına ) doğru tahrir defterlerinde Kilikadı köyü hakkında
kayıtlar bulunmaktadır. 1673 tarihindeki Rumeli tahrir defterinde Kilikadı köyü
hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgiler mevcuttur.
Kilikadı köyünün güneyindeki Beştepe
köyü ve güneybatısında Küçük Ahmet, II Beyazıt zamanında kurulmuşlardır. Küçük
Ahmet Köyü ismini şahıstan almaktadır. Bölgede yerleşik hayata geçen diğer
köyler; Mihalli Ali Paşa, Kara Yusuf, Uzun İbrahim, Uzun Yusuf, Seydi Hoca, Kara
Hüseyin ve Hasan Fakih köylerinin çoğu oymak, aşiret ve cemaatlerin ileri
gelenleri, savaşçı kimliği öne çıkan fatihler (bir kumandan)veya Türk
aşiretlerince hatırı sayılır bir kişinin adı köylere isim oluşturmuştur.
Beştepe köyüne ise Naldöken yürükleri
yerleşmiştir. Bunlar Soma (şimdiki Manisa’nın ilçesi Soma) kazasından gelen
Naldöken yürükleri oluşturmaktadır.
Uzun yıllar
Varna kazasına bağlı kaldıktan sonra bu bağlılığı Umur Fakıh ( Jeglartsi) köyüne
kaptırmıştır. Silistre kalesinin Osmanlı hâkimiyetine geçmesi sonucu, Dobruca
Bölümünde birçok köyünün kurulmasına zemin hazırlamıştır. Bölgedeki birçok köyün
ilk nüvelerin XIV - XVI yüzyılları arasında atıldığı tahmin
edilmektedir.1877-1878 tarihinde Kilikadı ve çevresi Bulgaristan’ın hâkimiyetine
geçmiştir.1913-1918 ve 1919-1940 yılları arasında Romanya’ya bağlanmıştır. Bu
yıllar arasında Bulgaristan devlet hududuna yaklaşık 200 metre mesafesiyle
Kilikadı sınır köyü olmuştur.1940 tarihinden sonra tekrar Bulgaristan
topraklarına dâhil edilerek Kurt Pınar(27.06.1942 tarihinde adı Tervel olup
30.01,1960 tarihinde Bulgaristan meclisinin almış olduğu kararla şehir olarak
kabul edilmiştir) ilçesine bağlanmıştır.
|